Son yıllarda sosyal medya, bireylerin düşüncelerini ve duygularını anlık olarak ifade etmelerine olanak tanıyan güçlü bir platform haline gelmiştir. Ancak, bu platformların bazı kullanıcıları tarafından kötüye kullanılması, ciddi sonuçlar doğurabiliyor. Son günlerde yaşanan bir olay, sosyal medyanın insan davranışları üzerindeki etkisini çarpıcı bir şekilde gözler önüne serdi. Genç bir adam, annesiyle yaşadığı evi sosyal medya üzerinden yaptığı bir canlı yayında ateşe verirken, izleyicilerine de bu eylemi gösterme kararı aldı. Olay, hem çevresindekileri hem de sosyal medya kullanıcılarını büyük bir şaşkınlık içinde bıraktı.
Olay, sosyal medya kullanıcıları tarafından anlık olarak kaydedilirken, izleyiciler arasında büyük bir heyecan ve şaşkınlık yarattı. Birçok kişi, bu tür olayların neden yaşandığını sorgulamaya başladı. Yıldızların, ünlülerin, influencer’ların hayatlarına olan hayranlık, bazı gençler için gerçeklikten uzak bir tatmin kaynağı haline gelmiş durumda. Bu, bazı bireylerin dikkat çekme isteğinin tehlikeli boyutlara ulaşmasına neden olabiliyor. Canlı yayın sırasında genç adam, evin yangınını kutlamış gibi görünüyordu; bu durum, sosyal medya dünyasında ‘like’ ve ‘takipçi’ kazanma türevlerinin insanları nasıl etkilediğini gösteriyor. Çağımızın ruhsal sorunlarından biri olan kendine değer verememe hali, bireyleri tehlikeli davranışlara yönlendirebilir.
Birçok kullanıcı, sosyal medyanın mahremiyet anlayışını yerle bir ettiğini savunuyor. Bir olayın sadece kişisel bir mesele olmaktan ziyade, kitle iletişim aracına dönüşmesi, sosyal medya platformlarının bireylerin yaşamlarına ne kadar nüfuz ettiğini gösteriyor. Genç adamın yaptığı eylemden sonra birçok kullanıcının tepkisi, ‘saygınlık’ ve ‘duygu’ gibi kavramların sosyal medya üzerinde nasıl değişime uğradığına dair önemli bir tartışma başlattı. Sosyal medyanın etkisiyle, normal olanın dışındaki davranışlar, anlık sosyal medya paylaşımı için ‘normal’ bir hale gelebiliyor. Bu durum, gençler arasında benzer davranışların teşvik edilmesine yol açabiliyor ve toplumsal sağlık açısından ciddi bir tehdit haline geliyor.
Sonuç olarak, bu tür olayların yaşanması, yalnızca bireysel bir sorun olmaktan öte, toplumsal bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Gençlerin, sosyal medya aracılığıyla dikkat çekmeye çalışırken düştükleri tehlikeleri anlamaları gerekir. Bu tür davranışların normalleşmemesi için, toplumsal düzeyde bir bilinçlendirme çalışmasına ihtiyaç var. Aksi takdirde, sosyal medya dünyasında daha fazla dramatik olaya tanıklık edebiliriz. Yaşanan bu trajik olay, sosyal medyanın bireyler üzerindeki etkilerini bir kez daha gözler önüne serdi ve insanların bu platformları kullanma şekillerini sorgulamaya yöneltti.