Finans dünyasında sıkça karşılaşılan terimlerden biri olan repo, kısa vadeli finansman ihtiyacını karşılamak amacıyla gerçekleştirilen bir işlemdir. "Repo" terimi, "repurchase agreement" kelimelerinin kısaltmasıdır ve Türkçeye "geri alım anlaşması" şeklinde çevrilebilir. Bu işlem, bir menkul kıymetin (genellikle devlet tahvili) satışı ile başlar ve belirli bir süre sonra bu menkul kıymetin tekrar aynı fiyattan geri satın alınmasıyla sonuçlanır. Repo, özellikle merkez bankaları tarafından uygulanan para politikalarında önemli rol oynar ve finansal piyasalardaki likiditesi artırma işlevine sahiptir.
Repo işleminin temel mantığı, bir varlığın geçici olarak devredilmesi ve sonrasında tekrar geri alınmasıdır. Yatırımcılar veya finansal kurumlar, ellerindeki menkul kıymetleri, belirledikleri bir faiz oranıyla bir başkasına satabilirler. Bu satışın ardından belirlenen süre dolduğunda, alıcı bu menkul kıymeti geri satmak zorundadır.Repo faiz oranı, genellikle piyasa faiz oranlarıyla doğrudan ilişkilidir. Alıcı, sattığı menkul kıymeti geri alma taahhüdü ile birlikte, belirli bir miktarda faiz ödemeyi kabul eder. Örneğin, 1 milyon TL değerinde bir devlet tahvilinin satılması durumunda, bu tahvilin satıldığı gün belirli bir faiz oranı belirlenir ve belirlenen geri alma tarihi geldiğinde, yatırımcı tahvilin geri alımı için faizi ile birlikte ödemeyi gerçekleştirir. Bu işlem, kısa vadeli kaynak sağlamak isteyen yatırımcılar için cazip bir seçenek sunar.
Repo işlemleri, finansal piyasalardaki likiditenin artırılmasına yardımcı olur. Özellikle merkez bankaları, piyasada para arzını kontrol etmek amacıyla repo işlemlerini sıkça kullanır. Repo ile yapılan işlemler, piyasalardaki faiz oranlarını dengelemeye ve ekonomik dalgalanmaları kontrol altında tutmaya yardımcı olur. Merkez bankası, bankalardan menkul kıymet satın alarak piyasaya para enjekte edebilirken, aynı zamanda bankaların ihtiyacı olan kısa vadeli finansmanı sağlamakla kalmaz, aynı zamanda enflasyonu da kontrol altında tutma fırsatı SUNAR.
Repo işlemlerinin diğer bir avantajı ise yatırımcılara sağladığı güvence ve çeşitliliktir. Kısa vadeli yatırım arayışı içinde olan bireysel ve kurumsal yatırımcılar, repo işlemleri sayesinde oldukça düşük riskle kazanç elde etme imkânına sahip olurlar. Repo piyasasındaki yüksek işlem hacmi ve likidite, yatırımcılar için cazip bir ortam oluşturur. Ayrıca, repo işlemleri sayesinde yatırımcılar ellerindeki varlıkları kısa vadeli nakit ihtiyacı için kullanabilirler. Bu da piyasanın işleyişini hızlandırır ve daha fazla kaynağın sağlanmasına yol açar.
Bunların dışında, repo işlemleri, öz sermaye piyasalarında da önemli bir yere sahiptir. Özellikle hedge fonları ve yatırım şirketleri, portföylerinde bulunan varlıkların bir kısmını repo işlemleri ile yöneterek, piyasadaki dalgalanmalara karşı koruma sağlayabilirler. Repo, gerekli durumlarda piyasa şartlarına uygun bir strateji geliştirmek için kritik bir araç olarak değerlendirilebilir.
Sonuç olarak, repo işlemi finansal piyasalarda likidite sağlama ve yönlendirme açısından son derece önemli bir mekanizmadır. Kurumlar ve bireyler, kısa vadeli finansman ihtiyaçlarını karşılamak ve piyasa dalgalanmalarına karşı daha sağlam bir portföy oluşturmak için repo yöntemini tercih edebilirler. Bu işlemler sayesinde, yatırımcılar çok daha az riskle yüksek getiriler elde edebilirler, bu da repo işlemlerinin önemini bir kat daha artırmaktadır.