Hayvanlar dünyası, insanlara birçok konuda ilham veren ve farklı duygusal derinliklere sahip canlılarla dolu. Özellikle ömür boyu tek eşli olan hayvanlar, yaşamları boyunca yalnızca bir partnerle birlikte yaşarken, bu birlikteliğin kaybı sonrasında yas tutma süreçleri oldukça dikkat çekici bir durum. Bilim insanları, bu hayvanların eşlerini kaybettiklerinde yaşadıkları duygusal durumları anlamaya çalışırken, aynı zamanda insanların duygusal süreçleri ile birçok benzerlikleri olduğunu ortaya koyuyor. Peki, ömür boyu tek eşli hayvanlar hangi türlerdir ve eşlerini kaybettiklerinde neden yas sürecine girerler? İşte yanıtları.
Doğada birçok hayvan türü tek eşli yaşam tarzını benimsemiştir. Bunlar arasında insanlara en yakın olanlar kuşlar, memeliler ve bazı deniz hayvanlarıdır. Özellikle bazı kuş türleri, yıl boyunca tek bir dişi ya da erkeğe bağlı kalmayı tercih eder. Örneğin, leylekler, kartallar ve bazı papağan türleri, hayatları boyunca yalnızca bir eşle kalmayı seçer. Eşlerini bulduklarında, çoğu zaman yıllarca birlikte yaşamaya devam ederler ve bu süreçte ortaya çıkan bağ, yalnızca fiziksel değil, duygusal olarak da güçlüdür. Bunun yanı sıra, memeliler arasında da tek eşli olan türler bulunmaktadır. Örneğin, deniz anaları, gri kurtlar ve bazı maymun türleri, partnerleriyle monogamik bir bağlantı kurarak yaşamlarını sürdürürler. Bu türler, eşlerinin yanında rahatsız edici, stresli veya tehlikeli durumlarla karşılaştıklarında, bir dayanışma içinde olmanın ve birlikte bir yaşam kurmanın faydalarını görürler. Tek eşli hayvanlar, genelde eşlerinin kaybının ardından, oldukça belirgin bir yas süreci geçirirler.
Tek eşli hayvanların yas süreci, eşlerinin kaybından sonra belirgin bir şekilde ortaya çıkar. Bu sürecin başlıca sebeplerinden biri, hayvanların duygusal bağlarıdır. Eşlerini kaybeden bu hayvanlar, yalnızlık hissi, depresyon ve kaygı yaşayabilirler. Örneğin, bir dişi ördek, eşini kaybettiğinde çok daha az özgüvenli hale gelebilir ve eskisi kadar aktif davranmayabilir. Yapılan araştırmalar, bu tür hayvanların üreme iştahlarının kaybolduğunu ve yiyecek arama motivasyonlarının azaldığını göstermektedir. Eşini kaybeden tek eşli bir hayvana örnek vermek gerekirse, gri kurtlar (Canis lupus) dikkate değerdir. Gri kurtlar, aile gruplarını yöneten ve ortak bir avlanma tecrübesine sahip olan son derece sosyal hayvanlardır. Eş kaybı sonrası, bu hayvanlar genellikle sadece kendilerini izole etmekle kalmaz, aynı zamanda avlanma becerilerinde de ciddi bir düşüş gösterebilirler. Araştırmalar, gruptaki bazı kurtların eşlerini kaybetmelerinin ardından, yiyecek arama ve topluluk içindeki sosyal etkileşimlerinde belirgin bir azalma gösterdiklerini ortaya koymuştur. Monogamik hayvanlar arasında dikkat çekici bir diğer örnek de deniz analarıdır (Lobularia maritima). Bu hayvanlar eşlerini kaybettiklerinde, yaşam alanlarında yalnız başına hayatta kalabilme becerilerini kaybedebilirler. Eşlerinin yanı sıra diğer bireyler ile olan sosyal bağlılıklarını yitirerek yas süreci geçiren bu hayvanlar, hayatta kalmaya çalışırken daha fazla zorluklarla karşılaşırlar.
Sonuç olarak, ömür boyu tek eşli olan hayvanların yaşadığı yas süreci, duygusal bağların ve sosyal etkileşimlerin ne denli önemli olduğunu gözler önüne sermektedir. Bu durum, yalnızca hayvanlar için değil, aynı zamanda insanlar için de önemli dersler içermektedir. Yalnızlık, aşırı stres ve yas süreçleri, dünya üzerinde sayısız canlı için ortak ve paylaşılan deneyimlerdir. Hayvanlar da tıpkı insanlar gibi kaybın etkileriyle karşı karşıya kalıyor ve bu süreçte yaşamlarını sürdürebilmek için çaba sarf ediyorlar. Monogamik hayvanların yas süreci, doğada oluşan ilişkilerin derinliğini anlamamıza ve bu güçlü bağları bilimsel bir açıdan incelememize yardımcı olmaktadır.