İstanbul'un gözde semtlerinden Başakşehir'de 24 Ekim 2023 tarihinde meydana gelen kadın cinayeti, Türkiye genelinde geniş yankı uyandırdı. Olay, genç yaşta bir kadının, ailesi tarafından tanınan bir kişi tarafından vahşice öldürülmesiyle gündeme geldi. Bu trajik olay, kadın cinayetlerinin artış göstermesi ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğine dair tartışmaları yeniden alevlendirdi. Kaldı ki, cinayetlerin önlenmesi adına yapılan kampanyalar ışığında yaşanan bu olay, toplumda büyük bir infial yarattı.
Başakşehir'de meydana gelen cinayet, akşam saatlerinde bir apartmanın içinde gerçekleşti. İddiaya göre, 29 yaşındaki victim, kendisine sürekli şiddet uygulayan eski sevgilisi tarafından pusuya düşürülerek katledildi. Olayın meydana geldiği sırada apartman sakinleri, yüksek sesler duyduklarını belirtirken, cinayet sonrası yaşanan panik havası, çevredekileri derinden sarstı. İlk gelen bilgilere göre, kadının cesedi, olay yerine gelen güvenlik güçleri tarafından bulundu ve soruşturma başlatıldı. Olayla ilgili olarak bir kişinin gözaltına alındığı bildirildi. Bu tür olayların artık sıradanlaşması, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin bir temsilcisi olarak erkek şiddetinin artan boyutlarına dikkat çekiyor.
Son yıllarda Türkiye'de kadın cinayetleri, artan oranları ve sıklıklarıyla dikkat çekiyor. Her gün birçok kadın, aile içi şiddet, ekonomik bağımlılık ve insan hakları ihlalleri nedeniyle ciddi tehlikelerle karşı karşıya kalıyor. Başakşehir'deki cinayet de, uzun zamandır süregelen bu sorunun bir parçası olarak görülüyor. Kadına yönelik şiddete karşı toplumsal bilincin artırılması, eğitim ve önleyici politikaların geliştirilmesi şart. Kadınların her koşulda desteklenmesi ve bu tür suçların önüne geçilmesi gerekmektedir. Türkiye'de bu konuda çalışan birçok sivil toplum kuruluşu, devletin atılması gereken adımları gündeme getirerek, bu tür cinayetlerin hem önlenebilir hem de toplumsal bir sorun olduğunu savunuyor.
Olayın ardından, sosyal medyada ve çeşitli platformlarda #KadınCinayetlerineDurDe etiketiyle kampanyalar başlatıldı. Kadın hakları savunucuları, cinayetlerin hemen durdurulmasını ve mağdurlara destek olunmasını talep ettiler. Ayrıca, cinayetin ardından sosyal medyada büyük bir tartışma başlatılmışken, kadına şiddetle ilgili çözüm önerileri ve duyurular hızla yayıldı. Başakşehir'deki kadın cinayeti olayı, hâlâ tartışılmaya devam ederken, ülke genelinde bu tür vakaların artış göstermesi, bireyleri harekete geçirmeye zorlayacak bir durum. Kadının toplumdaki yeri ve önemi için daha fazla mücadele gerektiği açık. Yaşamın her alanında var olan kadınların, sıradan bir gün gibi görünse de hala tehdit altında olduğu ve buna karşı durulmadığı sürece, cinayetler devam edecektir.
Başakşehir'deki cinayet, sadece bir vaka olmanın ötesinde, toplumsal cinsiyet eşitsizliğine, kadına yönelik şiddetin normalleşmesine ve bunun sonucunda yaşanan korkunç olayların önüne geçilmesi gerektiğinin bir göstergesidir. Kadın cinayetleri, sadece bireysel bir olay değil, aynı zamanda bir toplumsal sorun. Bu nedenle kadın cinayetlerinin önlenmesi, sadece ölen kadınlar için değil, topluma karşı da bir sorumluluktur. Başakşehir'deki bu olayın ardından, toplumda farkındalık yaratmak ve bu tür olayların tekrarlanmaması için mücadele etmek bugün her zamankinden daha önemli.