Emeklilik hayatına yeni bir yön vermek isteyen Ahmet Yılmaz, uzun yıllar çalıştığı Avustralya'dan ayrıldıktan sonra memleketi Antalya’ya döndü. Emekli olduktan sonra köy yaşamına dönüş yapan Yılmaz, burada sağlıklı beslenme trendlerine uyan ve besin değeri yüksek olan “süper meyve” yetiştirme kararını aldı. Avustralya'daki çalışmaları sırasında tarım konusunda edindiği deneyim ve bilgi birikimi, Yılmaz'ı bu başarılı girişimine yönlendiren başlıca faktörler arasında yer alıyor. Yılmaz'ın hikâyesi, sadece bir emeklinin yeni bir hayata başlama hikâyesi değil, aynı zamanda modern tarım uygulamalarının kırsal alanlara taşınmasındaki başarı öyküsüdür.
Ahmet Yılmaz, Avustralya’da yaşadığı yıllar boyunca tarım ve gıda güvenliği üzerine birçok eğitim programına katıldı. Bu süreçte, yerel çiftçilerle iş birliği yaparak çeşitli meyve ve sebze türlerinin üretimini öğrendi ve bunların nasıl verimli bir şekilde yetiştirileceği konusunda bilgi sahibi oldu. Emekli olmasının ardından, bu edindiği bilgileri kendi köyündeki tarım faaliyetlerine entegre etmeye karar verdi. Hedefi, hem sağlık bilincine katkı sağlamak hem de yerel ekonomiyi güçlendirmekti.
Köyüne döndükten sonra, Atalar Mahallesi’nde 5 dönüm arazi kiralayan Yılmaz, burada “süper meyve” olarak bilinen goji berry ve acai berry gibi meyve türlerine yoğunlaştı. Bu meyvelerin, sağlıklı beslenme programlarında sıkça yer alan, antioksidan özelliklere sahip ve vitamin açısından zengin olması, onun bu tarımsal girişimlerini daha da cazip hale getirdi. Yılmaz, köyündeki tarım potansiyelini değerlendirmek ve yerel halka sağlıklı ürünler sunmak için modern tarım tekniklerini ve organik tarım uygulamalarını kullanarak işe koyuldu.
Yılmaz, yalnızca kendisinin değil, çevresindeki insanların da sağlıklı beslenme konusunda bilinçlenmesini sağlamak amacıyla çeşitli seminerler ve atölyeler düzenlemeye başladı. Bu atölyelerde, özellikle genç çiftçilere ve kadınlara hedef danışmanlık hizmeti sunarak modern tarım uygulamaları hakkında bilgi verdi. Yıllarca Avustralya’da öğrendiklerini, teknik bilgilerini ve deneyimlerini, kendi köyündeki insanlarla paylaşmanın mutluluğunu yaşıyordu. Yılmaz, “Organik tarım, geleceğimiz için çok önemli. Burada insanlar henüz teknolojiyi yeni yeni öğreniyor. Ben de onlara bu konuda rehberlik yapmak istiyorum” diyor.
Ahmet Yılmaz’ın “süper meyve” projeleri, bölgedeki genç çiftçiler için umut ışığı oldu. Artık köyde birçok genç, geleneksel tarım yöntemlerinin yanı sıra modern tekniklerle de tarım yapmaya istekli. Yılmaz’ın sağladığı destekle birlikte bu gençler, tarımdan gelir elde etmenin yollarını keşfetmeye başladı. Yerel yönetimlerin de desteğiyle Yılmaz, tarımsal üretkenliğin artırılması için gereken tüm adımları atıyor ve sürdürülebilir bir tarım modeli oluşturma çabası içerisinde.
Yılmaz’ın “süper meyve” girişimi, sadece kendi için değil, aynı zamanda bölgedeki diğer çiftçiler için de bir örnek teşkil ediyor. Yılda iki kez hasat edilen bu meyveler, Türkiye genelinde sağlıklı gıda pazarında önemli bir yer edinmeye başladı. Bunun yanı sıra, Yılmaz’ın üretimleri, yerel pazarlar ve organik ürünler satan dükkanlarda da yer bulmakta. Bu durum, hem Yılmaz’ın kazancını artırıyor hem de çevresindeki çiftçilere ilham veriyor.
Ahmet Yılmaz’ın hikayesi, emeklilik döneminin yeni bir başlangıç ve fırsatlarla dolu olabileceğinin canlı bir örneğini sunuyor. Uzaklarda edindiği bilgi ve deneyimleri, doğduğu topraklarda hayata geçiren Yılmaz, hem ekonomiye katkıda bulunuyor hem de sağlıklı yaşam bilincini yaymak için çabalıyor. Yılmaz’ın cesareti ve kararlılığı, tüm çiftçilere ilham vermeye devam edecek gibi görünüyor. Avustralya’da öğrendiklerini memleketinde uygulayan Yılmaz, herkesin kırsal kalkınma ve sağlıklı gıda üretimi konusunda katkı sağlayabileceğini kanıtlıyor.